Penguen Pastanesi

Bundan yaklaşık 2 ay önce bitirme ödevim ile ilgili durumlar için (ve tabii sevdiğim insanlarla görüşmek için) yolum Ankara’ya düşmüştü. 2 günlük Ankara maceramın ilk gününde dolmuştan iner inmez karşımda Gnu/Linux’un Tux simgesinin olduğu Penguen Pastanesi’ni görmem de pek bir manidar olmuştu. 🙂

 

Tux’u alıp logosu yapıveren tek işletme burası değildi elbette. Misal 2,5 ay süren İstanbul serüvenimde de bir gün Bahçelievler’e yolum düştüğünde Penguen Döner ve Ev Yemekleri beni karşılamıştı.

Penguen Pastanesi’ni uzun zaman önce Ekşi Sözlük’e yazılanlardan bildiğimden “Bugün kahvaltım için poğaçalarımı buradan alır, gideceğim şirkete öyle geçerim” diyerek pastaneye girdim. Ki asıl hikayem burada heyecan kazanıverdi.

Poğaçalarımı sipariş ettikten sonra dayanamayıp orada çalışan amcamıza “Pastanenin adı da pek güzelmiş, logosunu bulmanız da ilginç olmuştur sanırım” diyerek konuyu açmaya çalıştım. Birçok arkadaşım “Utanmadınız mı Tux logosunu kopyalamaya?” diye sorsaydın asıl dese de ben daha ılımlı bir şekilde yaklaşmaya çabaladım.

Pastane çalışanı “Burası 60 yıllık müessese, adı da o zamanlardan geliyor” dediğinde epey bir gülümsedim. 🙂

Aslında İzmir’den geldiğimi, internette önceden burayı gördüğümden, merakımdan buraya uğradığımı söylediğimde çalışan amcamız “Öyle mi? Burası internette varmış demek” dediğinde öyle mutlu gözüküyordu ki ona internette nasıl var olduğunu anlatmaya çekiniverdim

Amca bana şöyle bir baktıktan sonra Turing Bilişim Buluşması için gittiğim zamanlarda Şirince’den aldığım penguenli kolyeme gözü takılıp “Siz penguenleri yakından takip ediyorsunuz galiba” dedi 🙂

Ben de ona logo olarak kullandıkları Tux’un aslında neyi simgelediğini Gnu/Linux’u, özgür yazılımı ayaküstü bir özetleyiverdim. Burasının neden benim ilgimi çektiğini de, penguenli kolye, penguenli yüzük takmaktan neden hoşlandığımı da anlatıverdim. 🙂

Tüm bu konuşmalardan sonra hesabı ödeme girişimimde, Penguen Pastanesi para almamak için epey bir ısrar etti. Onlara zaten yarın İzmir’e döneceğimi, bir daha buraya uğramamın yakın zamanda pek mümkün olmadığını aktarmaya çalışsam da para almamak için takındıkları ısrarcı tutumda pek de değişiklik olmadı.

Bir kutu meyve suyu getirip “Bu da bizden olsun” dediklerinde Penguen Pastanesi’nin özgür yazılım sevdalılarını maddi, manevi destekleyen bir pastane olduğuna kanaat getirip, keşke Yazılım Özgürlüğü Günü Ankara’da burada da bir kahvaltı organizasyonu olsaymış dedim.